Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği

Koşukavaklıların buluştuğu yer...

Bulgaristan Türkleri

Türkiye-Bulgaristan İlişkilerinin Bulgaristan'daki Türkler Açısından Değerlendirilmesi - 1989 - 2002 Tarihleri Arasında Bulgaristan Türklerinin Durumu-4

Makale Dizini

Bulgaristan Türklerinin ana dilleri bakımından kendilerini geliştirmeleri konusuna gelince, şöyle bir durum ortaya çıkmaktadır. Bulgar Radyosunda haftalık birkaç saatlik yayınlar yetersiz gelmektedir. Bulgaristan Devlet Televizyonu, Ekim 2000’den itibaren ilk defa olmak üzere günde 10 dakika Türkçe yayın yapmaya başlamıştır. (49) Uydu aracılığı ile ulaşan Türk televizyon kanallarının yayınları hem Türkçeyi öğretmeleri hem de Türkiye hakkında bilgi vermeleri bakımından çok önemlidir. Ayrıca, Bulgaristan Türklerinin hem Bulgarca hem Türkçe olarak takip edebilecekleri gazete ve dergiler de bulunmaktadır. 1990’dan beri Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğünün aylık olarak çıkarttığı Türkçe ve Bulgarca yayımlanan “Müslümani/Müslümanlar” gazetesi,(50) 1991 yılının Şubat ayında HÖH’nin yayın organı Türkçe ve Bulgarca olmak üzere iki dilde yayımlanan “Prava i svobodi/ Hak ve Özgürlükler” gazetesi. Türkiye’deki “Zaman” gazetesinin haftalık olarak Bulgaristan’da çıkan nüshası ve hem Türkçe hem Bulgarca yayımlanan “Zaman” ile “Umut” dergisi bunlardan birkaçıdır.(51) Ayrıca, “Cır cır” (Türkçe ve Bulgarca).  “Balon ve Filiz” (Türkçe) gibi çocuk dergileri ile “Güven” (Türkçe ve Bulgarca çıkmakta olup Komünizm döneminde çıkan “Yeni Işık” gazetesinin devamı niteliğindedir.), “Kaynak” gibi süreli yayınlar da çıkmaktadır.(52)  Bunların yanı sıra, 2001 - 2002 öğretim yılında Türk çocuklarının okullarda Türkçe ders görebilmeleri kararlaştırılmıştır.(53)

Bulgaristan’da 1989’dan sonra yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenenler Türkler, Pomaklar ve Çingeneler olmuştur. Devlet işletmelerinin kapatılarak komünizm öncesindeki sahiplerine geri verilmesi, tarımsal alanların özelleştirilmesi ve ihracat alanlarının daralması, bu azınlıklar arasında işsizliğin yaygınlaşmasına ve fakirleşmeye yol açmıştır. Türkler, işsiz kalma korkusuyla hem az ücretli hem de az eğitim gerektiren işleri tercih etmelerine rağmen, iş bulma ve işlerini koruma konusunda ayrımcılığa maruz kalmışlardır. Bulgaristan’daki Türkler, iş bulma konusunda eğitim bakımdan dezavantajlı konumdadır. Bu durum, diğer Müslüman azınlıklar için de geçerlidir. Çünkü yeni düzende iş bulmak, üniversite düzeyinde eğitim ve dil bilmeyi gerektirmektedir. Bundan dolayı, Türkler kırsal kesimde çalışmak ve yaşamak durumundadır. Sonuç itibarıyla soydaşlarımız, daha kaliteli eğitim ve sağlık hizmetinden yararlanamamakta ve şehir hayatından giderek uzak kalmaktadır.(54) Bu da Bulgaristan Türklerinin Türkiye’de ve Bulgaristan vatandaşlarına vizesiz dolaşım hakkı tanınmasından sonra Avrupa ülkelerinde iş aramalarına yol açmıştır. Özellikle, 1993 - 1996 yılları arasında Türkiye’ye ekonomik sebeplerden dolayı göç artmıştır. Haziran 2001’den sonra, HÖH, Bulgar Hükûmetinin koalisyon ortağı olarak azınlıkların ekonomik haklarını korumaya ve Türklerin durumunu iyileştirmeye yönelmiştir.(55) Türk işletmecilerin Bulgaristan’daki yatırımları da Bulgaristan Türkleri arasındaki işsizlik oranının azalmasına yardımcı olmuştur.

Şüphesiz, komünizm sonrası dönemde, Bulgaristan’da yaşayan Türkler açısından çok önemli gelişmeler olmuştur. Ancak Türk unsurunun Bulgaristan’da yaşamaya devam etmesi, kendini geliştirmesi için özellikle eğitim alanında yapılabilecek pek çok şeyin olduğuna inanıyoruz. Sofya’da ana okulu seviyesinden başlayıp üniversite düzeyine kadar eğitim veren bir kurum kurulabilir.(56) Türklerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin merkezi durumunda olan kasabalarda, Türkçe yazılmış olan kitaplardan oluşan kitaplıklar ve kütüphaneler oluşturulabilir. Ayrıca, Bulgaristan’daki Türklerin ekonomik olarak güçlenmelerine ve refah düzeylerini yükseltecek yatırımların daha da artırılmasına önem verilmelidir. Bütün bunlar, Bulgaristan’daki Türk azınlığın ana vatanla bağını güçlendirmesi yolunda yapılacak önemli çalışmalardır.

M.K. Atatürk

"Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın milli hatıralarıdır."

"Balkan milletleri içtimai ve siyasi ne çehre arz ederlerse etsinler, onların Orta Asya'dan gelmiş aynı kandan,

yakın soylardan müşterek cedleri olduğunu unutmamak lazımdır."

M.K. Atatürk

Göçmen Kızıyım

Ece Naz Sönmez
''Ben Bir Göçmen Kızıyım''

Koşukavak Çamları

Ziyaretçi Sayısı

01.04.2009 tarihinden itibaren gelen ziyaretçi sayısı.
105317
BugünBugün232
DünDün478
Bu HaftaBu Hafta232
Bu AyBu Ay9415
ToplamToplam1053171
Online Ziyaretçi: 3

Copyright © 2009-2017. Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği. Tüm Hakları Saklıdır.

        

Güneştepe Mah. Neşet Ertaş Cad. No:166/A Osmangazi / BURSA
Tel: 0224 2523848