Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği

Koşukavaklıların buluştuğu yer...

Bulgaristan Türkleri

Türkiye-Bulgaristan İlişkilerinin Bulgaristan'daki Türkler Açısından Değerlendirilmesi - 1989 - 2002 Tarihleri Arasında Bulgaristan Türklerinin Durumu-3

Makale Dizini

Mart 2001’de yapılan nüfus sayımının resmî sonuçlarına göre, Bulgar vatandaşı Türklerin sayısı 757.781 kişidir. (42) Dolayısıyla, toplam olarak 7.973.673 kişilik bir nüfusa sahip olan bu ülkedeki Türklerin oranı % 9,5’tir. (43) 4 Aralık 1992’deki nüfus sayımının sonuçlarına kıyasla Türk nüfusunda 42.276 kişilik bir düşüş söz konusudur. Bu düşüş, “diğer” olarak adlandırdığımız kesimin nüfusundaki artışla açıklanabilir; çünkü bu gruba sayım sırasında etnik menşeini belirtmeyenler de dâhil edilmiştir. Bu durumun sebebi, 1992’den sonra Türkiye’ye yapılan göçün devam etmesi de olabilir. Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, Türkler, komşumuz Bulgaristan toplumunda sayıca en önemli azınlık konumundadır.

 
 

4 Aralık 1992 nüfus sayımı sonuçları

Mart 2001 nüfus sayımı sonuçları

Toplam

 

8.487.317

 

7.973.673

Bulgar

7.271.185

% 85,7

6.660.682

% 83,6

Türk

800.052

% 9,5

757.781

% 9,5

Çingene

313.396

% 3,4

365.797

% 4,6

Diğer

102.684

% 1,3

189.413

% 2,3

Siyasî ve demografik açıdan Türklerin Bulgaristan’da en önemli azınlığı oluşturması, kesinlikle azınlığın her türlü sorununun çözüldüğü anlamına gelmemektedir. Bulgaristan’daki Türk azınlığın önündeki en önemli sorunlardan biri, kültürel gelişmeyi sağlayacak eğitim sorunudur. Orta öğretim düzeyinde karışık nüfusa sahip bölgelerde, “Türkçe” seçmeli ders olarak konulmuş, ancak öğretmen eksikliği sorunu ile karşılaşılmıştır. Çünkü Sofya Üniversitesindeki Türkoloji Bölümünün çok az sayıda öğrenci (1989’dan önce kontejanı iki kişiden ibaretti.) alması, Türk dili ve edebiyatına vâkıf çok az kişinin yetişmesine yol açmıştır. Dolayısıyla, 1991 yılında “Türkçe” seçmeli ders olarak konulduğunda, öğretmen sıkıntısı hemen baş göstermiştir. Aynı sorun Şumnu, Rusçuk ve Mestanlı’daki (Momçilgrad) imam - hatip liselerinde, hatta Sofya’da 1994 yılında kurulan Yüksek İslâm Enstitüsünde yaşanmıştır. Bu okullarda, hem iyi derecede Türkçe bilen hem ilâhiyat mezunu olan elemanlara ihtiyaç duyulmuştur. Bulgaristan’da yaşayan Türk azınlık, bir yandan komünizm rejiminin mirası olan ağır bürokrasiyi yenme mücadelesi verirken diğer yandan iyi yetişmiş, eğitim ve öğretimde etkili olabilecek kimselere gereksinim duymuştur. Türkiye Diyanet Vakfı’nın Bulgaristan Müslümanlarına yaptığı nakdî yardım 1991 – 1992 yılları arasında 300.000, 1993 - 1994 yılları arasında 450.000, 1995 – 1997 yılları arasında 100.000 Amerikan dolarının üzerindedir. Bunun dışında, Türkiye’den pek çok gönüllü kuruluş da Bulgaristan’daki soydaşlarımızın eğitim ve dinî ihtiyaçlarının karşılanması için yardımda bulunmuştur. (44)

Bir taraftan Sofya Üniversitesinin Türkoloji Bölümünün öğrenci kontenjanı artırılmış, diğer taraftan Şumnu ve Kırcaali Üniversitelerinde beş yıllık bir eğitimle öğretmen yetiştiren Türk Pedagoji Enstitüleri açılmıştır.(45) Yine söz konusu “İslâmî” eğitim veren kurumlara eleman yetiştirmek üzere, Türkiye’ye ve bazı Arap ülkelerine burslu öğrenciler gönderilmiştir. Burada, bir noktaya parmak basmamız gerekiyor. “Bulgaristan’daki Müslümanlar” adı altında Türkler, Pomaklar ve Müslüman Çingeneler anlaşılmaktadır. Türk asıllı öğrenciler Türkiye’ye gönderilirken Pomak asıllılar, dinî eğitim almak üzere Arap ülkelerine gönderilmektedir. Bu öğrenciler Bulgaristan’a döndüklerinde, farklı yerlerde yetişen ve din bakımından farklı görüşlere sahip iki grup oluşmaktadır ki, bu da Bulgarlar tarafından bilinçli olarak desteklenmekte olup Pomaklarla Türkler arasında bir tür sürtüşmeye yol açmaktadır. Hatta Bulgar medyası, Arap ülkelerinden gelen konferansçıları destekler mahiyette reklâm yapmakta ve bu sürtüşmenin artması için çaba harcamaktadır.(46)  Bulgaristan Müslümanlarının Başmüftüsü olan kişiler de bu noktada önemli rol oynamaktadır. Örneğin, BSP’nin adayı olan Nedim Gencev.(47) Arap dünyası ile ilişkilere önem vermiştir. HÖH adayı olan Fikri SALİ ise, Türkiye ile ilişkileri geliştirme taraftarıdır. 1997’de seçilen Mustafa Aliş Hacı ise, yine Arap ülkelerine yönelmiştir (48). Bir diğer problem de HÖH tarafından burslu olarak Türkiye’ye gönderilen öğrencilerin Bulgaristan’a döndüklerinde, istihdam edilirken güçlüklerle karşılaşmalarıdır.

M.K. Atatürk

"Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın milli hatıralarıdır."

"Balkan milletleri içtimai ve siyasi ne çehre arz ederlerse etsinler, onların Orta Asya'dan gelmiş aynı kandan,

yakın soylardan müşterek cedleri olduğunu unutmamak lazımdır."

M.K. Atatürk

Göçmen Kızıyım

Ece Naz Sönmez
''Ben Bir Göçmen Kızıyım''

Koşukavak Çamları

Ziyaretçi Sayısı

01.04.2009 tarihinden itibaren gelen ziyaretçi sayısı.
105323
BugünBugün295
DünDün478
Bu HaftaBu Hafta295
Bu AyBu Ay9478
ToplamToplam1053234
Online Ziyaretçi: 1

Copyright © 2009-2017. Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği. Tüm Hakları Saklıdır.

        

Güneştepe Mah. Neşet Ertaş Cad. No:166/A Osmangazi / BURSA
Tel: 0224 2523848