Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği

Koşukavaklıların buluştuğu yer...

Bal-Göç Duyuruları

Bal-Göç Basın Açıklaması

Değerli Basın Mensupları;

18.09.2012 tarihli Radikal Gazetesi’nin köşe yazarı Ahmet İnsel tarafından kaleme alınan “Türkler Ne İstiyor” başlıklı makalede, Bulgaristan’daki Türkler ile

Türkiye’deki Kürtleri aynı statüde değerlendirme eğiliminde olan bir cümle dikkat çekmektedir. Yapılan basit bir mantık hatasının derneğimizde ve Balkan göçmenleri camiasında yarattığı rahatsızlık nedeniyle ilgili açıklamanın yapılması zaruri olarak görülmüştür.

Son beş yıllık periyotta, özelde Bulgaristan Türklerinin genelde ise bütün Balkan Türklerinin, Türkiye’de Kürt kardeşlerimizle azınlık hakları bağlamında birbirleriyle karşılaştırıldığı ve bu noktada bazı farklı niyetlerin güdüldüğü görülmektedir. Hatta bir dönem bölücü terör örgütünün siyasi uzantısı gibi hareket eden BDP de bu bağlamda kendilerini Bulgaristan’daki Hak ve Özgürlükler Hareketi’yle (HÖH) kıyaslamış ve benzerlikler taşıdıklarını ifade etmişlerdir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, Balkan Türkleriyle Türkiye’deki Kürtler aynı değildir. Bunun ayrımına varamayanların temel tarih ve sosyoloji bilgilerinden yoksun oldukları veya kasıtlı olarak konuyu buraya taşımak istedikleri anlaşılmaktadır. Konunun nesnelleşmesi açısından uluslararası alanda genel kabul gören “azınlık” tanımına bakmak gerekliliğiyle beraber, azınlıkların uluslararasılaşması ve azınlık gibi gösterilenlerin uluslararasılaşması da bu bağlamda önemlidir.

Bulgaristan’daki Türkler ile Balkanlar’da diğer Türk topluluklarının azınlık hakları Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan geri çekilişiyle beraber, gerek ikili gerek çok taraflı antlaşmalarla garanti altına alınmıştır. Din, dil ve etnik köken itibariyle bağlı bulundukları devletin çoğunluk unsurlarıyla farklılıklar taşıyan Balkan Türkleri, çoğunlukla karışma eğilimi göstermeyen, garantör ana devleti bulunan, vatandaşlık bağıyla bağlı olunan devlete sadakat gösteren, mevcut sorunlarını  demokratik yollarla elde etmeye çalışan ve 130 yıla yakın bir süredir azınlık olarak yaşayan Dış Türkler kitlesidir. Türkiye’de azınlık olarak gösterilen kardeşimiz Kürtlere baktığımızda ise; milyonlarca Türk-Kürt evliliklerinin yanı sıra, din ve folklorik öğelerimiz bütünleşmiş, kültürümüz kaynaşmış, bin yıldır kardeşçe bir arada yaşadığımız bir nüfus grubudur.

Balkan Türklerinin yaşadıkları sıkıntılarla geçtikleri tarihsel evreleri bilmeyenler, oturdukları yerden karşılaştırma yapmadan önce, düştükleri tuzağın farkına varmalıdırlar.    Ülkemizi Türk-Kürt olarak ayrıştırma çabasında olanlar, aslında bin yıllık kardeşliği parçalamanın derdinde olanlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgesi olarak kabul edilen Lozan Antlaşması’nda azınlık gruplarımız bellidir. Bu kapsamın dışında bir şeyler tanımlamaya çalışmak ise, kuruluşa yönelik baltalamayı içermektedir.

Şekil açısından farklılıklar taşıyan bu iki grup, içerik açısından da tamamen farklıdır.  Türkiye’deki Kürtler fırsat eşitliğine sahiptirler. Bakan, Başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı bile olabilirken; kendi dillerinde 24 saat yayın yapan kanallara malik olmuşlar ve hatta yapılan son düzenlemelerle kendi dillerinde eğitim imkânına bile kavuşmuşlardır. Balkanlar’daki Türkler ise, yapılan ikili ve çok taraflı antlaşmalara rağmen hak ve insan hakları ihlallerine maruz kalan ve 130 yıldır klasik veya modern asimile edilmeye çalışılmış bir kitledir. Hukuki tanımlama, ana dilde eğitim, basın-yayın faaliyetleri, ekonomik, dini açıdan yaşanılan problemler gibi bir dizi konu başlığında sorunları bulunan Balkan Türklerinin yine de bağlı bulundukları devlete sadakat gösterdikleri görülmektedir.

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) olarak bizler, bölünmeye, parçalanmaya, birlik ve beraberliğin zedelenmesine yönelik eylemlerin dün olduğu gibi bugünde şiddetle karşısındayız. Balkanlar’daki Türkler azınlık haklarını tam manasıyla elde etme mücadelesine anayasal hak ve hukuktan uzaklaşmadan, evrensel hukuk ve normlarının herkesin hakkı olduğu bilinci ile Balkanlarda dostluk, kardeşlik duygularının ve barışın ön plana çıkarılması noktasında devam edecektir.

Kamuoyuna ve soydaşlarımıza önemle duyurulur.

BAL-GÖÇ GENEL SEKRETERLİĞİ

19.09.2012 - Bursa

M.K. Atatürk

"Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın milli hatıralarıdır."

"Balkan milletleri içtimai ve siyasi ne çehre arz ederlerse etsinler, onların Orta Asya'dan gelmiş aynı kandan,

yakın soylardan müşterek cedleri olduğunu unutmamak lazımdır."

M.K. Atatürk

Göçmen Kızıyım

Ece Naz Sönmez
''Ben Bir Göçmen Kızıyım''

Koşukavak Çamları

Ziyaretçi Sayısı

01.04.2009 tarihinden itibaren gelen ziyaretçi sayısı.
110321
BugünBugün218
DünDün135
Bu HaftaBu Hafta2322
Bu AyBu Ay2587
ToplamToplam1103214
Online Ziyaretçi: 8

Copyright © 2009-2017. Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği. Tüm Hakları Saklıdır.

        

Güneştepe Mah. Neşet Ertaş Cad. No:166/A Osmangazi / BURSA
Tel: 0224 2523848